"32 yıllık saha tecrübemiz ile yanınızdayız."

Eğitim Kurumlarında Vizyon Marketing İlişkisi

23 Nisan 2018, Pazartesi
İÇERİK FOTOĞRAFLARI

Şimdi aşağıdan yukarı marketingden yola çıkarak devam ediyoruz.

Marketingde strateji misyona bağlı olarak belirlenir. Vizyon da misyonun yol haritasıdır. Tamamı da toplumsal değerler çerçevesinde işlevini yerine getirir.

Misyon bir kurumun gerçekleştirmek istedikleri vizyona bağlı olarak değişebilen bir kavramdır. Öğretmen öğrencilerine uzmanı olduğu alanda belli bilgi ve becerileri aktarmak için sınıftayken, bir kurum da belli bir kitlenin belirlenen ihtiyaçlarını karşılamak için vardır. Misyonları budur.

Vizyon da toplumsal değerlere bağlı olarak değişebilirken, bir kurumun belli bir zaman dilimi içinde kendisini nerede görmek istediğini yeri, konumu ifade eder. Diyelim ki; bu beş yıl içinde küresel pazarda söz sahibi ilk on firma içine girmektir.

Öğretmen de öğrencileri için, örneğin; konumuz yabancı dil, akademik dönem sonunda İngilizcede B1 seviyesine ulaşmalarını istiyordur. Vizyonu budur.

Tabii ki bütün bunlar da toplum değerlere uygun şekilde gerçekleştirilmelidir.

Durum böyleyken, yani marketing ve eğitimcilik işlevsel açıdan birebir örtüşürken, eğitim ile marketing aynı şeydir ya da bir eğitimci işini yaparken marketing prensiplerini uygular dersek doğru olmaz mı?

Bunu marketing penceresini biraz daha aralayarak siz de görebilirsiniz

Basit bir soru soralım…

Ama hemen değil !

Eğitim kurumları hizmetveren kurumlardır. Kamu – özel ayırımı yok.

Başta öğrenciler, sonra velileri ve toplum hatta global toplum bu hizmetten fayda sağlarlar.

Fayda demişken,

Ekonomistler bir ürün veya hizmetin belirli bir bedel karşılığında değiş tokuşunun yapıldığı yere pazar diyor.

O zaman ücretle eğitim hizmetinin değiş tokuşunun yapıldığı yer yani pazar, eğitim kurumlarıdır.

Doğru mu?

Ama devlet okullarında eğitim ücretsizdir… Hizmetten faydalananın cebinden para çıkmaz ama hizmeti alır.

Doğru mu?

Şimdi basit sorumuzu soruyoruz.

Ücretsiz eğitim dünyanın hangi ülkesinde var ya da ücretsiz eğitim diye bir şey var mı?

Var diyen çıkarsa, sakın öğretmen, okul müdürü olmasınlar ya da eğitim kurumlarında herhangi bir görev almasınlar. Çünkü ücretsiz çalışmaları gerekecek o zaman değil mi?

Hiç bir inşaat firması bir okul inşaatı ihalesine girmesin. Çünkü emeklerinin bir karşılığı olmayacak.

Devlet okulları ile herhangi bir alış verişi olacak bireyler hatırlatılsın; yapacakları iş, okula sağlayacakları fayda ne olacaksa, bunun bir karşılığı olmayacaktır.

Doğru mu?

Bu kadar mizah yeter!

Bir ürün veya hizmet alış verişi söz konusu olduğunda, hizmeti ve ürünü belli bir bedel karşılığında faydalarını aktaracak kişi veya kurum varlığını sürdürebilmek için bu alış verişin devamlılığını isteyecektir.

Mizahtan biraz daha uzaklaşıyoruz!

Her şey bir yana, bireyler ve kurumlar, varlıklarını sürdürebilmek ve kendilerini geliştirebilmek için Maslow Temel İhtiyaçlar Üçgeninde alt kademelerde boşluk olmadan üst kademelere hatta en üste ulaşmayı hedeflerler ya da hedeflemeliler.

Bir başka değişle, vizyonları olmalı…