Maslow’a göre, varoluşun sebebi, bireyin yeteneklerini, yetilerini ve potansiyelini fiziksel, sosyal, zihinsel ve duygusal ihtiyaçlarını ideal anlamda bütünleştirerek maksimum “kendini-gerçekleştirme” düzeyine ulaşabilmesidir. Bu Maslow’un öngördüğü ihtiyaçlar hiyerarşisindeki beş ihtiyacın enüstündedir. Ancak diğer bütün ihtiyaçlar gereğince karşılandıktan sonra gerçekleşebilir. Maslow’a göre tarihte bu düzeye çok az insan ulaşabilmiştir.

Sadece yeterli “iç motivasyon” olması halinde üçgenin zirvesine ulaşabiliriz.

“Dış motivasyon” varlığımızı sürdürmemiz için yeterli olabilir ama bireyi tam olarak “gerçekleştirmez”.

İç-dış motivasyon konusuna ve eğitimle olan ilişkisine başka zaman detaylı olarak bakarız.

Bir birey karnı açken, başını sokacak bir yer yokken, kendini güvende hissetmezken, sevgi ve saygı gördüğü bir aileye, gruba, topluma ait değilken, kendine güveni ve saygısı yokken, “kendini-gerçekleştirmeyi” nasıl gerçekleştirebilir ki?

Şimdi,

Eğitim kurumları da birer birey olarak kabul edilebilirler mi?

Bireysel imaj, bireysel itibar, bireysel kimlik var mıdır?

Varsa;

Kurumsal imaj, kurumsal itibar, kurumsal kimlik?

Bu durumda, bireyler öz-gerçekleştirmeyi hedef alıyorlarsa, bir vizyonları varsa,

Kurumsal öz-gerçekleştirme veya kurumsal vizyon?

Vizyon sahibi bir birey, vizyonunu gerçekleştirebilmek için önce misyonunu sonra stratejisini belirlemez mi?

Misyonunu ve stratejisini belirlemek için, bireyin önce nerede olduğunu bilmesi, güçlü ve zayıf yönlerini belirlemesi, önündeki engelleri ve fırsatları değerlendirmesi gerekli olmaz mı?

 

Kurumlar da buna benzer çalışmalar yaparlar ki hizmetlerini ulaştırmak istedikleri kitleleri bilsinler, tanısınlar ve geniş bir kitleye hitap ederek varlıklarını sürdürebilsinler ve vizyonlarını (öz-gerçekleştirme) gerçekleştirebilsinler.

Ürün, hizmet, değiş-tokuş, pazar, strateji, misyon, vizyon, bu terimlerin hepsini ele alan, aralarındaki bağı inceleyen ve uygun bir karışımı bulmaya çalışan ve böylece kendini “gerçekleştirebilen” ve bir bilim mi ya da sanat mı olduğu tartışılan bir kavram, duydunuz mu hiç?