Eğitim Kurumlarında Yeniden Canlandırılan Bir Markanın Hikayesi
Rensselaer Polytechnic Institute
Rensselaer Mezunlar Derneği Başkan Yardımcısı ve Mezunlar Komitesi Başkanı ve Rensselaer markasının yeniden yaratılmasında önemli rol oynayan kişilerden biri olarak anılarımı paylaşmak istiyorum.
Büyük Bir Başarı, “Hiç kimsenin Olmadığı Yer” Marketing Konumu
Rensselaer Polytechnic Enstitüsü, 1824,de kurulduğunda İngilizce konuşan ülkelerde diploma veren ilk teknik üniversiteydi. Rensselaer,” kendisini bilimin genel yaşam tarzına uygulaması için yöntemler geliştirmeye adamış kişilere eğitim vermek amacıyla” kurulmuştu. Kuruluşundan bu yana, Rensselaer mezunları insan hayatına çok önemli katkıları olan projelere imza attılar:
• Televizyonun icadı
• Mikroişlem’cinin icadı
• Aya ilk insanı gönderen projenin idaresi
• İlk cep hesap makinesini yapan Texas Instruments kuruluşu
• @ sembolü dahil olmak üzere e-mail
• Baking powder
• Reach Diş Fırçası
• Brooklyn Köprüsü’nün inşası
• Panama Kanal inşası
• Dönme Dolap
Bütün bu başarılara rağmen, 80’lerin sonu ve 90’ların başında, dünyaca tanınan MIT ve Cal Tech, UC Berkeley ve Carnegie-Melon gibi rakipleri karşısındaki durumu pek iç açıcı değildi. Ayrıca, Purdue, University of Illinois at Urbana gibi devlet üniversiteleri oldukça uygun maliyetlerle devreye girerek durumu Rensselaer için daha da zorlaştırdı.
Amerika’nın en iyi sosyal bilimler üniversiteleri de matematik, fen ve mühendislik dallarında çok iyi düzeylere geldi. Birçok eyalette de devlet üniversiteleri mühendislik programlarını geliştirince, Rensselaer kendisini devre dışı kalmış buldu.
Bütün bu zorluklarla başa çıkmaya çalışan Rensselaer yönetimi, aynı zamanda, hem var olan öğrencilerini memnun etmek hem de yeni yetenekli öğrenciler bulmak gibi bir durumla karşı karşıya kaldı.
Durum Değerlendirmesi, Güçlü ve Zayıf Yönleri Belirleme
Rensselaer 90’ların başında paydaşları tarafından nasıl algılandığını belirleyebilmek bir araştırma yaptırdı. Bu araştırma Rensselaer Mezunları Derneği Kabul Komitesi tarafından yaptırıldı. Araştırma sonuçlarını değerlendirerek 1998’de yeni ve eski verilere dayalı bir “yeniden markalaşma” çalışması başlatıldı.
Araştırma şirketi; okul ile birlikte çalışarak “okul seçme işinin” nasıl yapıldığı konusunu iyice anlamaya çalıştı. Rensselaer öğrencileri ile beraber başka öğrencilerle ve aileleriyle de görüşüldü. Karar aşamasındaki en önemli etkenler keşfedilirken, Rensselaer’ı başka okullarla karşılaştırmaları istendi. Ayrıca, mezunlardan ve işadamlarından oluşan gruplarla da üniversite hakkındaki görüşlerini belirlemek için çalışıldı.
Rensselaer’ı tanıyan hemen herkes onun birinci-sınıf bir teknik okul olduğunu belirtti. Birçok kişi okulu MIT ile aynı kategoriye koydu. Okulu çok iyi tanıyan kişiler de, okuldaki öğrenci kalitesi, akademik araştırmaların seviyesini çok etkileyici bulduklarını söyledi. Ama bu arada sorunlar da vardı.
Bazıları:
• Boston veya Kaliforniya kadar cazip olmayan, Troy New York’taki lokasyon.
• MIT gibi tanınan saygın bir isim olmaması.
• Devlet üniversitelerinden çok daha pahalı olması. (Burslarla neredeyse aynı ve hatta daha uygun olan ama normalde çok pahalı).
• Disiplinli ve eğlencenin az olduğu bir okul olarak tanınması.
• Diğer okullarla karşılaştırıldığında müfredatın sınırlı olması.
• Dengesiz kız-erkek öğrenci oranı (1970’de 13’e 1, şimdi 3’e 1)
• Rensselaer öğrencilerinin önemli bir bölümü MIT ve benzeri okullara göre kendilerini dezavantajlı gördü.
• Dahası, okulla hiçbir bağı olmayan kişiler, okul hakkında hiç bilgi sahibi değildi. Amerika’da okul hiç tanınmıyordu.
Bunlar sorunlardı. Ama okula bakınca bazı önemli artıları da görmek mümkündü:
• Topluma ve dünyaya katkıları büyük olmuş mezunlar
• Çok aktif bir öğrenci potansiyeli
• Güçlü bir öğrenci liderlik programı
• Öğrenciler arasında güçlü bir girişimcilik anlayışı olması
• Eğitim teknikleri alanında ödül kazanmış yenilikler
• Çok yoğun şekilde çalışan araştırma merkezleri
• Bazı bölümlerin dünyanın en iyileri arasında olması
• Dünyada üniversitenin Amerika’da olduğundan daha iyi tanınıyor olması
Son olarak, üniversite okula kayıt olmadan başlayarak bütün idari prosedürleri değerlendirerek, ayrıca, rehberlik servisi, derslerin kalitesi, kız-erkek öğrenci oranı, kampus estetiği gibi konuları yapılan araştırmalara dayalı olarak ele alıp gerekli değişiklikleri yaptıktan sonra gerçekten kayda değer olumlu sonuçlar görülmeye başladı.
Rensselaer için en avantajlı konumu belirlemek üzere
Komiteler ortaklaşa çalışarak, Rensselaer’in güçlü yanlarından hangilerinin paydaşlarının ihtiyaçlarını rakiplerine göre daha iyi karşıladığını ortaya çıkardı. Bu çalışmanın sonucu da üniversitenin kendisi için en avantajlı yeri belirlemesini sağladı:
• Rensselaer’in öğrencileri her zaman çalıştıkları alanda çok ciddiydi.
• Rensselaer’in öğretim görevlileri, öğrencileri ve mezunları her zaman bir fark yaratma çabası içindeydi.
• Rensselaer her zaman teknolojik yenilikler konusunda bir liderdi.
• Rensselaer mezunlarının, okul tarihi boyunca, topluma ve yaşam standartlarına uzun süreli olan katkıları olmuştu.
• Rensselaer girişimcilik özellikle teknoloji girişimciliği konusunda bir lider konumundaydı.
